Gübre Fiyatı Altınla Yarışıyor

Gübre fiyatları çiftçinin kabusu olmaya devam ediyor. Çiftçilerin tarlalarına gübre atma döneminde gübre üreticilerinin fiyat artırdığını ileri süren üreticiler yetkililerden gübre fabrikalarını denetlemelerini istedi. Daha önceden gübre fiyatlarının artışının dolara bağlanmasının da inandırıcı olmadığını söyleyen üreticiler, “Dolar yükseldiği zaman gübre fiyatları yükseliyor. Ama dolar düştüğü zaman gübre fiyatlarında düşüş olmuyor” ifadelerinde bulundular.

Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, tarımsal üretimde en önemli girdileri arasında gösterilen gübrenin son bir yılda yüzde 200’ün üzerinde zamlandığını söyledi.

Karayiğit, yaptığı açıklamada, gübreye, mazota, ilaca, elektriğe yani çiftçinin girdi maliyetlerinde yüksek oranda artış olduğunu, en yüksek yıllık artışın gübrede yaşandığını söyledi.

Fethiye’de şu anda buğday ekim zamanı olduğunu belirten Karayiğit, “Buğday, soğan, sebze ekimine başlayan çiftçilerimizin bu ürünlerde daban gübresi kullanması gerekiyor. Gübre fiyatları, üretimde en önemli kalem, bu yıl fiyatlardaki yüksek artış sebebiyle, çiftçi gübre kullanımını azaltmak zorunda kalacak, bu sebeple yeterli ve kaliteli ürün elde edemeyen çiftçi zarar edecek, bu da ülke ekonomisine zarar verecektir” dedi.

“En Fazla Artış Azotlu Gübrede”

Tarımsal girdilerde en çok artışın dünyada yaşanan doğalgaz krizi sebebiyle, ham maddesi doğalgaz olan azotlu gübrede görüldüğünü ifade eden Karayiğit, “Azotlu gübrede yaklaşık yüzde 300’e yakın artış oldu. Gübre üretiminde kullanılan hammaddelerin Türkiye’de üretilmemesi sebebiyle ithal ediliyor. Döviz kuruna bağlı olarak da zamlanan gübre, üreticileri zor durumda bırakıyor” diye konuştu.

Pandemi sürecinde önemi daha da ön plana çıkan tarım sektöründe, sürdürülebilir üretimin de önemine değinen Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, “Tarım Bakanlığımızın, gübrede en az yüzde 50 teşvik ve destek vererek, çiftçilerimizin üretimini sürdürmesine yardımcı olmalıdır” diye konuştu.

“Çiftçi Tarihin En Karanlık Dönemini Yaşıyor”

Üreticinin pahalılıktan ziyade gübre bulmakta da zorlandığını belirten başkan Karayiğit, “Çiftçi endişeli, genel fiyatlardan ziyade gübre fiyatı çok yüksek ve bulunmuyor. Gübre satıcılarına gidildiğinde yok diyorlar. 2022 hasadında çiftçi gelir gideri karşılayabilecek mi onu düşünüyor. Çiftçi şu an tarihin en karanlık dönemini yaşıyor. Üreli, azotlu gübre vazgeçilmez unsur iken özellikle üre gübresinin fiyatları arttı ve piyasada satışı durmuş durumda. Çiftçi normalde  Tarım Kredi Kooperatifi de gübre satışı yapıyor. Satıcı yok diyor. Ürün ekimi ve hasadı düşecek. Tüketiciye büyük oranda yansıyacak. Çiftçilerin yüzde 30’u buğdayı bırakıyor. Çiftçi Tarım Kredi Kooperatifi’nin teminat yükseltmesini istiyor. Ama yok. Girdi dengesizleşti. Durumu iyi olan çiftçi ile orta direk çiftçi arası çok açıldı. Orta direk çiftçi neredeyse bitti. Üst ve alt sınır kaldı” dedi.

İYİ Parti’li Çoban “Hükümetin Beceriksizliğinden Kaynaklanıyor”

İYİ Parti Fethiye İlçe Başkanı Ziraat Mühendisi Ali Fatih Çoban da, gübre fiyatlarındaki fahiş artışın dövizdeki yükselişle birlikte üreticiler için çileye döndüğünü belirterek, “Ülke ekonomisi çökmüş, tarım bitirilmiş. Ama iş başındaki iktidar kılını kıpırdatmıyor. Bu yangını da söndürmek için hiçbir adım atmıyorlar” dedi.

Gübre ve zirai ilaç fiyatlarının fahiş derecede artması sonucu İYİ Parti Fethiye İlçe Başkanı Ziraat Mühendisi Ali Fatih Çoban, gazetemiz muhabirine açıklamalarda bulunarak, üreticinin vaziyetinin her geçen gün kötüye gittiğini açıkladı.

İktidarın üreticiyi hiç düşünmediğini ve yanlış politikalarıyla girdilerin çok yükseldiğini, alım gücünün de gittikçe kötüye gittiğini belirten Çoban, “20 yılın sonunda memleketi yönetenler bir çok alanda sınıfta kaldığı gibi tarım politikalarında da sınıfta kaldı. Tarımla uğraşan çiftçilerimizi,  firmaları sormadan kararlar alarak,  kendi başlarına almış olmaları tabanda karşılığı olmayan politikalarla yönetmeye çalışıyorlar.2021 yılı çıkarken 2022 yılı girerken çiticinin artık para kazanma ihtimali girdileri çok fazla miktarda artmasında dolayı neredeyse imkansız hale geldi. 2018 yılında 25 kilo ithal gübre alış maliyeti 150 -160 lirayken bugün geldiğimiz noktada ise 370-380 lirayı buldu. Bu artış neredeyse 2 buçuk katına çıktı.2018 yılında güz döneminde domatesin toptancı  halinde satış fiyatı 3 lirayken şuanda yaylada 4-  ile 4 buçuk TL’yi buldu. Maliyetler 2 buçuk 3 kat artarken çiftçinin zor şartlar altında yetiştirdiği ürünün fiyatı hemen hemen aynı duruyor” dedi.

İktidar Üreticinin Ayakta Durmasını İstemiyor”

Mevcut AK Parti iktidarının her dalda olduğu gibi tarım sektöründe de sınıfta kaldığını aktaran Çoban, “Bu maliyetlerin bu denli artmasında  ülkemizi tarım alanında üretim anlamında çiftçilerimizi serada tutmak istemeyen bir iktidar var yanı sıra pandeminin getirmiş olduğu şartlarda mevcut  Çin virüsü ilk ülkesinde çıkardıktan sonra çinin kendi ülkesindeki dış yatırımcının elinde olan hisse senetlerin hepsini Çin satın alıyor. Daha sonra Avrupanın çeşitli ekonomisi güçlü olan yerlerde borsalar dip yaptığı zaman Çin Avrupa’daki hisse senetlerini de topluyor. Dolayısıyla Çin’in elinde çok fazla dolar var. Çin’in elindeki doları Çin napıyor, nerede kullanıyor. Çin gübrenin ham maddesini kapatıyor plastiğin ham maddesini kapatıyor. Buna karşılık ülkemizde herhangi bir üretim anlamında tarımsal anlamda bir şey üretilmediği için doğrudan doğruya dışa bağımlı kaldığımız için maliyetlerin bu şekilde artması ön görülmektedir. İYİ Parti olarak çiftçiyi serada tutabilmek adına elimizden ne geliyorsa yapmaya iktidara tekare ediyoruz.  Çiftçi biterse üretici biterse bu memleketin sonu olur. Bugün fide maliyetleri 5 TL’yi  buldu. Aşılı fide maliyetleri 4 buçuk 5 lira civarında. Çiftçinin en alt sınıf alabileceği gübrenin fiyatı 220-230 lira oldu ve çiftçi bu ürünleri sadece zirai ilacı beslemeyi kullanmadığı taktirde ürünün kalitesi anlamında da bir problem oluyor. Rekolte anlamında da bir problem oluyor  ama bununla ilgili tarım bakanlığı  bizi yönetenler herhangi bir şekilde  çiftçiyi koruma anlamında bir müdahale yapmıyor. Devlet bu çiftçiyi sera da tutabilmesi adına yapmış olduğu somut bir örnek bulunmamaktadır” diye konuştu.  Haber-Hakan AYKIRI